TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, Meclis’te KKTC 2021 Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nın geneline ilişkin görüşmeler sırasında söz alarak değerlendirmelerde bulundu.
Ülkede ekonomiye yönelik gelişmenin altyapıyla da bağlantılı olduğunu, güvenliğin de bunda büyük önem taşıdığını ifade eden Angolemli ülkeye eğitim için gelen öğrencilerin güvenliğinin önemli olduğunu, yabancı öğrencilerin güvenlik sorunundan dolayı sıkıntılar yaşadığı anlattı.
Angolemli, üniversitelerin ülkeye gerçekten öğrenci getirip getirmediğinin kontrol edilmesi, gelen giden öğrencilerin denetlenmesi, takibinin sağlanması gerektiğine işaret etti.
Ülkede toplanan vergilerin nereye gittiğini soran Angolemli, özellikle sağlık ve eğitim alanında yaşanan sıkıntılara işaret etti, toplanan vergilerin nerede kullanıldığını sordu.
Angolemli, trafikte yaşanan sıkıntıların da altyapı eksikliğinden kaynaklandığını ifade ederek, yollarda denetimlerin yapılmadığını söyledi. Angolemli, ağır araçların bile denetlenemediğine işaret ederek, çukurlarla dolu yolların özellikle yağışlı havalarda daha da kötü olduğunu söyledi.
Mağusa’da bulunan üç çemberde ışık olmadığını belirterek bu çemberlerde sürekli kazalarının yaşandığına dikkat çeken Angolemli, “3 tane çember var, üçünde de yıllardır ışık yok. Buralarda ölümlü kazalar oluyor, yolda yürüyen kişiye araba çarptı, dün akşam da bir araba ters dönmüş orada duruyordu. Sorarım size suç kimde? Vatandaş vergisini veriyor, bu paralar nereye gidiyor, bu bölgeleri bir an evvel ışıklandırmak gerekir” dedi ve bu konuda ivedi çözüm için yetkilileri göreve davet etti.
Çemberlerin aydınlatılması için geçmişte Türkiye’den verilen yardımın dahi seçim yatırımı için kullanıldığını söyleyen Angolemli, yollara gereken yatırım yapılarak ölümlü kazaların azaltılabileceğini kaydetti.
Pandemi döneminde tarımın öneminin daha da arttığını ancak KKTC’de bu yönde bir gelişme olmadığını söyleyen Angolemli, hayvancının sütün elinde kaldığından şikayetçi olduğunu belirtti. Angolemli, Kalecik Elektrik Santralindeki alım garantisi uygulaması gibi bir yöntemle üreticiye alım garantisi verip, üretimi sürdürmeleri ve otellerde ithal ürünler yerine üretilen bu ürünlerin kullanılmasının sağlanmasının gerektiğini söyledi.
Hüseyin Angolemli, İngiltere’nin AB’den ayrılmasının bir fırsat olduğunu ve ABAT kararından önce olduğu gibi patates, portakal ve benzeri tarım ürünlerinin İngiltere’ye ihraç edilmesi için girişimlerde bulunulması gerektiğini belirtti.
Aşı konusuna da değinen Angolemli, muhtarlarla temasa geçip, yaşlıların tespit edilmesi ve bu insanlara evlerinden çıkmadan aşı yapılması gerektiğini söyledi.
Güney Kıbrıs’ta çalışanların sorunlarının da artık çözümlenmesi gerektiğini kaydeden Angolemli, eylem yapan binlerce kişiye rağmen Maliye Bakanının “Güneyde 100 kişi çalışıyor. Onların sorunları da çözüldü” demesini eleştirdi.
2021 bütçesinin pandemiye uygun olması her zamankinden farklı paydaşların katılımıyla hazırlanması gerektiğini söyleyen Angolemli, özel sektöre verileceği söylenen 1500 TL’lerle ilgili yaşanan sorunları sıraladı.
Angolemli, Anayasa’da vergi konusunda yasa gücünde kararname yapılamayacağının vurgulandığını hatırlatarak, “Hiç olmazsa yasa yapsaydınız da göz göre göre Anayasa’yı çiğnemeseydiniz” dedi. Angolemli, “Anayasa’yı çiğnemek, milletvekili yeminini çiğnemektir. Anayasayı biz koruyamazsak kim koruyacak” diye sordu. KKTC’yi savunduğu iddia edenlerin ne geçmişte ne de bugün bunun gereklerini yerine getirmediğini aktaran Angolemli, geçmişten bir örnek vererek şunları aktardı: Yaşananları, dikkat çeken bir anısıyla özdeşleştiren Angolemli, şöyle devam etti: “Yıl 1993… CTP-DP hükümeti iktidarda. Ferdi Bey bizi de hükümete istedi. Ben başlarda karşı çıktım ama aramızda oylama yaptık, kaybettim. Bana görüşmeci olacağımı söylediler, kabul ettim. Hakkı Atun Bey o dönem Başbakandı. Hakkı Bey’e bir soru sormak istediğimi söyledim. “Aradan yıllar geçti, KKTC’yi tanıması için kaç ülkeye başvurdunuz diye sordum, ‘hiç’ dedi. Sonra bir soru daha sordum; bizi kendiliğinden tanımak isteyen hiç mi çıkmadı? ‘Çıktı’ yanıtını aldım. Hakkı Bey, ‘Bangladeş Lefkoşa’ya geldi, güven mektubu verdi, reddettik’ dedi. Neden diye sordum, ‘anavatan öyle istedi’ dedi. Türkiye’ye de Amerika ‘suları bulandırmayın’ demiş…
Add Comment