Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit ve parti yetkilileri Güney Kıbrıs’ta AKEL’i ziyaret ederek Genel Sekreter Andros Kiprianu başkanlığındaki heyetle görüştü. TDP heyetinde Genel Başkan Cemal Özyiğit’in yanı sıra, Genel Sekreter Halil Hızal, Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Dış ilişkiler Sekreteri Deniz Birinci ile Lefkoşa İlçe Başkanı Doğa Yalçın yer aldı. AKEL Genel Merkezi’nde bir saat süren görüşme sonrası Özyiğit ve Kiprianu basına açıklama yaptı ve soruları yanıtladı.
KİPRİANU
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Kıbrıs’ta çözümün tek yolunun ikili müzakerelerden geçtiğini, iki liderin güven inşa etmesi ve ardından sorunun çözümü için masaya oturması gerektiğini, ortada gerekli zeminin mevcut olduğunu söyledi. Bugüne kadar ortaya konulan görüş birliklerinin mevcut olduğunu, çözümün uygulanmasına yönelik gayrı resmî belgenin de var olduğunu ifade eden Kiprianu, Türkiye’nin Kıbrıs kıta sahanlığında tahrik edici faaliyetlerde bulunduğunu iddia edip buna son verilmesinin ardından da iki liderin Kıbrıs sorununun çözümü için müzakereleri sürdürmesi gerektiğini savundu.
Kiprianu, daha önce Talat – Hristofyas görüşmelerinde üzerinde mutabakata varılan doğal kaynaklarla ilgili görüş birliğine de atıfta bulunarak, bunu Anastasiadis’in de onaylaması gerektiğinin altını çizdi. AKEL olarak hem ülkede hem bölgede barış ortamı ve istikrar için yaşayabilir, kalıcı ve işlevsel bir çözüme ulaşılması görüşünde olduklarını dile getiren Kiprianu, TDP ve AKEL olarak hem iki lidere hem de uluslararası topluma Kıbrıs sorununu çözüme götürecek müzakerelerin yeniden başlaması çağrısını yinelemeye devam edeceklerini belirtti.
ÖZYİĞİT
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit de, gerek Niyazi Kızılyürek’in AP’ye seçilmesi gerekse iki taraf arasında karşılıklı suçlu değişimlerinin başlamasının memnuniyet verici olduğunu belirtti. Özyiğit, esas sorun olarak duran Kıbrıs sorunu çözüm müzakerelerinin 2 yıldır durağanlığını koruduğunu, Crans Montana sürecinden sonra özlü müzakerelere geçilemediğini, bundan cesaret alan bazı kesimlerinse “konfederasyon”, “iki devletli çözüm” vb. söylemleri dile getirdiğini ve bunun da güneyden de bazen destek gördüğünü anlattı. Parti olarak bunlara karşı olduklarını söyleyen Özyiğit, iki bölgeli, iki toplumlu, BM parametrelerine dayalı federal çözümün halen en mantıklı çözüm olarak görünmeye devam ettiğini belirtti.
“Ada çevresinde ve denizlerdeki gerginliğin farkındayız ve endişe ediyoruz” diyen Özyiğit, Kıbrıs Rum Yönetiminin uzlaşmadan tek taraflı attığı adımların Türkiye’yi de devreye soktuğunu, arzularının, gerginlikten uzaklaşılması ve tarafların erken zamanda bir masa etrafında toplanması olduğunu söyledi. Özyiğit, üst düzey doruk anlaşmaları, Talat-Hristofyas yakınlaşmaları ve 11 Şubat tarihli ortak açıklama ve Guterres çerçevesinin gerçekçi bir çözüme zemin oluşturduğunu dile getirerek, liderlerin teşvik edilmesi gerektiğini belirtti.
Açıklamalarında Doğu Akdeniz’deki siyasi gerginliğe de değinen Özyiğit, gerginlikten karşılıklı olarak kaçınılması gerektiğine de işaret ederek, bu sorunun çözümü için bir an önce masaya oturulması gerektiğini söyledi. Özyiğit; “‘Bu zenginlikler tüm Kıbrıslılara aittir ve gerginliğe değil barışa hizmet etmelidir. Tek yanlı adımlar atmak barışa hizmet etmiyor, dolayısı ile uzlaşmadan atılan adımlar yerine, kararlar da birlikte alınarak, bu zenginlikler adil paylaşılmalıdır” dedi.
Cemal Özyiğit, garantör ülkelerdeki seçim süreçlerinin çözümün teşvik edilmesinin önündeki engellerden biri olduğunu kaydederek, “Artık seçimlerden usandık, özlü müzakereler için bir an önce hazırlık yapılarak masaya oturulmalı. Bir an önce ortak vatanımızı birleştirelim” ifadelerini kullandı.
Add Comment