Özyiğit: “Üreten, gelişen, karakterini koruyan, huzurlu bir Lefke öngörüyoruz”
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, üreten, gelişen, karakterini koruyan, huzurlu ve refah bir Lefke öngördüklerini vurguladı. Lefke bölgesinin, sahip olduğu güzellikleri bozmadan, hiçbir kesimin bölgenin değerlerini kendine rant elde etmesine izin vermeden, bölgenin citta slow ruhuna da uygun bir şekilde kendi kendine yeteceği sürdürülebilir bir yaşama ve üretime sahip olmasını sağlamak gerektiğini belirten Özyiğit, Lefke Bölgesinin, hem doğal kaynakları, hem de çalışkan insanlarının yaşam biçimi ile bu anlamda tüm Kıbrıs’a model olacak potansiyele sahip olduğunu ifade etti.
Genel Başkan Cemal Özyiğit, Genel Sekreter Asım İdris, Milletvekilleri Mehmet Çakıcı, Zeki Çeler, Güzelyurt İlçe Başkanı Kamil Gilanlıoğulları, bazı MYK ve PM üyeleri ile İlçe Yönetim Kurulu üyelerinden oluşan TDP heyeti, Lefke ve bölgesini ziyaret ederek vatandaşla buluştu, TDP’nin Lefke bölgesiyle ilgili görüş ve politikalarını içeren
‘Nasıl Bir Lefke’ başlıklı broşür dağıttı.
“Değerinin karşılığını bulamadı”
Adamızın en güzel yerlerinden biri olan Lefke ve bölgesinin yıllarca unutulmuş bir şekilde adeta kendi kaderine terk edildiğini belirten Özyiğit, Lefke bölgesi ve insanlarının emeği, üretimi, kültürü ile doğal güzelliklerinin hak ettiği değerin karşılığını bugüne kadar maalesef bulamadığına dikkat çekti. Turizm, üniversite ve üretim potansiyeli yüksek olan bölgemizde bu sektörlerin gelişiminin, birbiriyle paralel planlanmak zorunda olduğunu, aksi takdirde bu alanların birbirini aşağıya çekme riski olduğu uyarısında bulunan Özyiğit, “Potansiyelini tarihsel zenginliğinden, havasından, denizinden ve toprağından alan bölgenin akılcı ve sürdürülebilir kalkınma politikasına sahip olması bizlerin olmazsa olmazıdır” dedi.
“Lefke, İmar Planı çerçevesinde gelişmelidir”
Ülkesel Fizik Planın hayata geçirilmesinin önemli olmakla birlikte, tek başına yeterli olmadığına dikkat çeken Özyiğit, kısa dönem içinde tüm yerleşim alanlarında İmar Planları’nın mutlaka gündeme gelmesi, Lefke’nin de kendi planını yapması gerektiğini, plan aşamasına da bölgedeki örgütler ile halkın mutlaka dahil edilmesi gerektiğini kaydetti.
“Yeni maden izni değil, bölgenin rehabilitasyonu”
Lefke ve bölgesinde yeniden maden çıkarma izninin verilmesine açık ve net karşı olduklarını ifade eden Cemal Özyiğit, “Bölge insanı yıllarca madenin kalıntılarından ve yarattığı tahribattan çok çekmiştir ve bu konuda yeni maceralara TDP’nin onayı yoktur. Bizler bölgenin yeniden planlanması çerçevesinde, CMC maden atıklarının ortadan kaldırılarak, bölgenin kirlilik haritasının çıkarılmasının şart olduğuna inanıyor ve bu alanları geliştirecek plan ve projelere odaklanıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Lefke-Gemikonağı turizm cenneti olabilir”
Tüm veriler değerlendirildiğinde, Lefke ve bölgesinin sosyo-ekonomik düzeyinin yükseltilmesi, bölgenin turizm bölgesi ilan edilmesinden geçmekte olduğunu belirten Özyiğit, Citta slow üyeliğinin bölge için çok büyük bir fırsat olduğunu, buna uygun yat turizmi ve eko turizminin bölgeye kazandıracağı değerin farkında olarak, çalışmalarını bu yönde yürüttüklerini kaydetti.
“Üretim için ‘kooperatifçilik’ ve ‘marka yaratma”
Bölgenin değerli topraklarından alınan ürünlerin dünya standartlarının üzerinde olduğunu, bunu bir avantaja çevirmenin ancak etkin kooperatifçiliğin tesis edilmesiyle mümkün olacağını belirten Özyiğit şunları kaydetti: “Hem turizmin, hem üniversite yaşamının gelişmesiyle oluşan ihtiyaçlar, yerel ürünlerin standartlaşması ve doğru yönlendirilmesiyle bölge üretiminden sağlanmalıdır. Bizler etkin kooperatifçilik ve doğru planlamayla Lefke’nin üretimde marka olacağı bir modeli öngörmekteyiz. Bu doğrultuda atılan adımları desteklemekteyiz.”
“Aplıç kapısı en kısa zamanda açılmalıdır”
Mustafa Akıncı’nın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından iki liderin uzlaştığı Aplıç Kapısı’nın açılması konusunda olumlu gelişmeler olsa da, geçişlerin henüz başlamadığını belirten Özyiğit, Aplıç Kapısı’nın hem bölgenin gelişiminde, hem de müzakereler açısından önemli olduğunu, bu nedenle gerekli düzenlemelerin yapılıp, kapının en kısa zamanda açılması için baskı unsuru olmaya devam edeceklerini söyledi. Cengiz Topel (Pendaya) Hastanesi’nin varlığı ve geliştirilmesinin bölge insanı için vazgeçilmez olduğuna dikkat çeken Özyiğit, özellikle son dönemde hükümetlerin kademeli olarak uyguladıkları politikalarla ve özellikle doktor sayısını azaltarak, bu hastanenin hizmet kalitesini düşürerek, hastaneyi yavaş yavaş devre dışı bırakmaya çalıştıklarına vurgu yaptı. Özyiğit, özellikle Güzelyurt’ta olası bir hastanenin kurulmasının, Cengiz Topel Hastanesi’nin varlığını ve etkinliğini etkilemeyecek şekilde planlanması gerektiğini kaydetti.
Add Comment