Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, TDP olarak, ‘Enosis’, ‘Taksim’ ve ‘İlhak’ gibi ayrılıkçı yaklaşımlara kesinlikle karşı olduklarını söyledi. Rum Meclisi’nde alınan 1950 Plebisiti’nin orta dereceli okullarda anılmasına yönelik kararın da ayrılıkçı bir karar olduğunu, Kıbrıs Türk toplumunda ciddi rahatsızlığa yol açarken, müzakere masasının da sekteye uğramasına neden olduğunu belirten Özyiğit, “Beklentimiz masanın düzenlenerek, müzakerelerin biran önce yeniden başlamasıdır. Bu doğrultuda Plebisit kararının bir şekilde bertaraf edilmesi gerekmektedir” dedi.
Genel Başkan Cemal Özyiğit, milletvekili Hüseyin Angolemli, MYK üyesi Safiye Özaltıner ile Dışilişkiler Komitesi üyesi Mehmet Hoca’dan oluşan TDP heyeti bugün Andros Kiprianu başkanlığındaki AKEL’i ziyaret etti. AKEL Genel Merkezi’nde saat 11.00’da başlayan görüşme yaklaşık 1 buçuk saat sürdü. Görüşme sonrası Özyiğit ile Kiprianu basına açıklamalarda bulundular, basın mensuplarının sorularını yanıtladılar.
Özyiğit: “Sürece zarar veren etkenler bertaraf edilerek masa yeniden kurulmalı”
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, AKEL heyeti ile oldukça yararlı bir toplantı gerçekleştirerek, sekteye uğrayan sürecin nasıl ilerletilebileceğini konuştuklarını belirtti. Bütünlüklü çözüme ulaşmak için müzakereler sürdürülürken, süreçte bazı kesintiler olmasına rağmen bir süre öncesine kadar beklentinin 13 Mart’tan sonra Cenevre’de yapılması planlanan Kıbrıs zirvesinde konunun tüm yönleriyle ele alınıp sonuçlandırılması olduğunu belirten Özyiğit, ancak iki toplumun birarada yaşamasını, çözümü, barışı adanın birleştirilmesini istemeyen kesimlerin devreye girdiğini kaydetti.
Irkçı ve faşist kimliğiyle bilinen ELAM’ın önerisi ile Kıbrıs Rum Meclisi’nde alınan Enosis Plebisiti kararının sürece zarar verdiğini kaydeden Özyiğit, bu karara dolaylı da olsa katkıda bulunan DİSİ’nin tutumumun üzüntü verici olduğunu kaydetti, karara karşı çıkan AKEL’in tutumunu ise selamladıklarını ifade etti. 1950 Plebisiti’nin orta dereceli okullarda anılmasına yönelik kararın maalesef müzakere sürecine zarar verdiğini kaydeden Özyiğit, bu karara bağlı gelişmeler sonucunda yarınki liderler zirvesinin ertelendiğini kaydetti. TDP olarak, ‘Enosis’, ‘Taksim’ ve ‘İlhak’ gibi ayrılıkçı yaklaşımlara kesinlikle karşı olduklarını söyleyen Özyiğit, “Zarar gören masanın yeniden düzenlenerek, müzakerelerin biran önce başlaması en büyük arzu ve beklentimizdir. Bu doğrultuda Rum Meclisi’nde alınan kararın bir şekilde bertaraf edilmesi son derece önemli ve gereklidir. Bu noktada Sn. Anastasiades ile hükümetine de önemli bir görev düşmektedir” dedi.
TDP olarak adadaki tüm çözüm ve barış yanlısı güçlerle ortak mücadelelerini sürdürmekte kararlı olduklarını ifade eden Özyiğit, “Çözümsüz geçen hergün Kıbrıslıların aleyhinedir. Masaya zarar veren etkenler ortadan kaldırılarak, adil ve kalıcı bir çözüme giden yolda müzakere masası yeniden oluşturulmalıdır. Hedefimiz ortak vatanımızın yeniden birleştirilmesi ve bu küçük adanın üzerinde yaşayan herkesin birarada özgürce yaşayabilecekleri, 11 Şubat 2014 ortak metinde belirtilen federal Kıbrıs’a ulaşmaktır. Bu doğrultudaki çabalarımız kararlılıkla devam edecektir” ifadelerini kullandı.
Andros Kiprianu: “Yarın yıkıntılar üzerinde ağlamaktansa, bugün inisiyatif üstlenip harekete geçilmeli”
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Cemal Özyiğit başkanlığındaki TDP heyeti ile çok özlü bir görüşme gerçekleştirdiklerini söyledi. Görüşmede Kıbrıs konusunda yaşanan son gelişmeleri ele aldıklarını belirten Kiprianu, Temsilciler Meclisi’nde alınan Enosis referandumu kararının ardından gerek TDP, gerekse de Kıbrıs Türk toplumunun gündeme gelen endişelerini çok dikkatli bir şekilde dinlediklerini söyledi. Anastasiades’in kendi konumunu Meclis çoğunluğu tarafından alınan bu karardan ayırdığını, Ulusal Konseyin de oybirliği ile aldığı kararla Meclis’ten farklı bir tutum içinde olduğunu ortaya koyduğuna dikkat çeken Kiprianu, iki liderin yarın gerçekleşmesi planlanan görüşmesinin ertelenmesinden duydukları endişe ve üzüntüyü dile getirdi.
Müzakere sürecinde daha aşılması gereken, engel ve zorlukların olduğunu belirten Kiprainu, “Ancak şunu da biliyoruz ki, üzerinde anlaşmaya varılan çözüme, sadece üzerinde anlaşmaya varılmış olan çerçevede yapılacak müzakereler ile varılabilir” dedi. “Ülkenin bu kadar kritik bir dönemde bulunduğu koşullarda, bugün gelinen noktaya nasıl varıldığı konusunda AKEL, ona veya buna sorumluluk yükleyerek zamanını, gücünü harcayamaz” diyen Kiprianu, müzakerelerde uzun süren kesilme olduğu takdirde, bunun ülke ve toplumlar açısından sonuçlarının ne olacağını iki liderin de farketmesi, bilincine varması gerektiğinin altını çizdi.
Mevcut durumun sadece iki toplum içerisinde çözümü , barışı istemeyen, iki toplumun bir arada yaşamasını istemeyen kesimlere yaradığını belirten Kiprianu, herkesin üzerine düşen sorumluluğu üstlenip, bugün karşı karşıya olunan zorluğun aşılması yönünde çaba göstermesi gerektiğini ifade etti. Kiprianu; “Kimlerin haklı çıktığını iddia ederek sevinmek yerine, ülkenin nereye doğru götürüldüğünün bilincine varılması gerekir. Yarın yıkıntılar üzerinde ağlamaktansa, bugün inisiyatif üstlenip harekete geçilmelidir. Eğer Kıbrıs sorunu çözülmezse, yarın hepimiz açısından ağlanılacak gün olacaktır” ifadelerini kullandı. AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, her iki toplumdaki siyasi partilerle, çözüm ve barış yanlısı güçlerle ilişkilerini, temaslarını sürdüreceklerini belirterek, “Hedefimiz ve amacımız umut ve çözüm perspektifini açık tutmak, canlı tutmaktır” dedi. Kiprianu, TDP Başkanı Cemal Özyiğit ve heyetine gerçekleştirilen dostane, samimi ve üretken görüşmeden dolayı teşekkür ederek sözlerini tamamladı.
Add Comment