Parti Programı

Her geçen gün küçülen bir dünyada yaşıyoruz. Soğuk savaş dönemi yıllar önce sona ermiş, ancak aşırı silahlanma ve nükleer tehlike ortadan kalkmamıştır. Dünyamızın ekolojik dengesi her geçen gün bozulmaktadır. Globalleşme ile birlikte, bilim ve teknolojide dev adımlar atılırken, insanlık açlık sorunundan, çevre felaketlerinden, fakirlikten, sömürüden, işgallerden, etnik savaşlardan kurtulamamıştır.

Globalleşme ve özelleştirme hareketleri beraberinde yeni fırsatlar yaratırken ayni zamanda çeşitli tehlikeleri de bünyesinde barındırmaktadır.

Artık siyasal hareketleri, ulusal sınırlar içine kapatmak, toplumları bu sınırlar içinde tutmak olası değildir. Ekonomiler de, demokrasiler de, dünyayla entegre oldukları ölçüde var olabilmektedirler.

Yaşadığımız çağda sosyal demokrasi; Sosyalist Enternasyonal’in ilke ve kararları ile zenginleşmiş düşünce yapısı içinde, Sosyal anlayışlara önem veren, halk ve emekçi katmanların sivil gücüne büyük değer vererek, sivil yapıların egemen olduğu, demokrasi, insan hakları, özgürlük, etkin ve verimli üretim, adaletli bölüşüm, yaşanabilir bir çevre iddiasını yaşam biçimine dönüştürme öğretisi olarak, siyasetteki ağırlığını her geçen gün artırmaktadır.

TDP dünya halklarına önderlik eden bu öğretinin evrensel ilkelerine bağlı kalarak, militarizm karşıtı ve emeği, özgürlüğü, eşitlik ve adaleti temel hedef alarak, evrensel bir devrimci anlayışın ve sürecinin kopmaz bir parçası olduğunun bilinci içinde siyaset yapacaktır.

TOPLUMCU DEMOKRASİ PARTİSİ NEDİR?

TDP sosyal demokrasi ilkelerini temel alan, insan haklarına dayalı sosyal hukuk devletini savunan, özgürlükçü, barışçı, toplumcu, katılımcı ve çağdaş; ‘demokrasi ve sosyal adalet düşüncesini’ tüm unsurlarıyla Kıbrıs Türk Toplumunun yaşam biçimine dönüştürmeyi hedefleyen sol bir partidir.

TEMEL AMAÇ

TDP’nin temel amacı özgür iradeye sahip Kıbrıs Türk halkının; toplumsal varlığını ve kimliğini koruyarak, kendi kendini yönetme erkine kavuşmasını, barış, özgürlük, refah ve esenlik içinde yaşamasını sağlamaktır.

KIBRIS SORUNU

TDP, Kıbrıs’ın AB üyeliğinin sonrasında Kıbrıs Türk halkının özgür iradesine bağlı olarak, toplumsal varlığını ve kimliğini koruyarak, kendi kendini yönetme gücünü geliştirerek, Kıbrıs Rum toplumu ile siyasal eşitlik temelinde kurulacak iki toplumlu, iki bölgeli, Birleşik Federal Kıbrıs Cumhuriyeti’nde barış ve refah içinde yaşamasını ve bütünleşmesini temel hedefi olarak belirlemiştir.

TDP, Türkiye’nin AB’ye girmesiyle ilgili müzakere sürecinin de başlamasıyla Kıbrıs’ta yeni parametreler ortaya çıktığına inanmaktadır. Bugün Kıbrıs’ta çözüm Türkiye’nin Avrupa Birliği yolculuğuna endekslenmiştir. Türkiye, bu yolculuğu içerisinde acele etmemektedir. Kıbrıs Rumları ise, Uluslararası Hukuk içerisinde kabul gören Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB içerisindeki konumunu kullanmakta ve rum çoğunluluğuna dayalı uniter bir yönetimi hedeflemesi nedeniyle de acele etmemektedir. Zamana ve müzakere sürecine bağlı ilerleyen pazarlık sürecinde erozyona uğrayan Kıbrıs Türkleri’nin hakları olmaktadır. Erken çözüme ulaşmak TDP’nin öncelikli hedefidir.

TDP, erken bir çözüm sağlanabilmesi için tek boyutlu izolasyonların kaldırılması siyasetini mücadele edilmesi temelinde desteklemekle birlikte yetersiz bulmaktadır. Kıbrıs Türk halkının uluslararası hukuk içerisinde geçerliliği olan ve bugüne kadar talep edilmeyen 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’ndan kaynaklanan toplumsal hakları mevcuttur. TDP Kıbrıs Türklerinin bu hakların elde edilmesi ve kullanılması ile iki bölgeli, iki toplumlu Federal Kıbrıs’ı oluşturacak erken bir çözümün şartlarının gelişebileceğine inanmaktadır.

Kıbrıs sorununu süreğen kılan yaklaşımlar, her şeyden önce iki toplumun yaşam alanlarında gerçekleşen kesişmeler sayesinde etkisizleştirilebilir. Sosyal süreçleri dışlayan çözüm arayışlarının olumlu sonuçlanması imkansızdır. Ortak hassasiyetleri güçlendirmeksizin girişilen ortak devlet kurma çabası güdük kalacaktır. TDP, bu gerçekten hareketle iki toplumun sosyal ve fikri kaynaşmasını sağlamaya yönelik her türlü çabanın destekçisidir.

TDP, Kıbrıs sorununun BM gözetiminde gerçekleşecek görüşmeler yoluyla çözümlenebileceğine inanır; ancak çözüm isteğinin içselleştirilmesinin ve bunu sağlayacak sosyal süreçlerin önemini gözden kaçırmaz. Bu çerçevede çözüm sürecine toplumsal dinamiklerin etkin katılımını savunur ve bütün çözüm yanlısı güçlerle en geniş anlamda dayanışma içinde savaşım verir.

Uluslararası girişimlerin sorunun çözümü konusundaki önemi büyüktür fakat çözüm beklentisinin tümden dışarılı formüllere odaklanması halinde, büyük devletlerin çıkarlarına göre kodlanmış çözüm ya da çözümsüzlük siyasetlerinin akışında sürüklenme tehlikesi belirecektir.

TDP, Kıbrıs’ta çözüm sağlanana kadar, güven ortamının gelişmesi için tarafların hem politik hem de sivil düzeydeki ilişkilerinin geliştirilmesine çaba harcar. Toplumlararası teması engellemeye veya kısıtlamaya yönelik her türlü girişime karşı uğraş verir.

Kıbrıs’ta bulunacak çözümün nihai sonuçlarının adanın askersizleştirilmesini öngörmesi esastır.

Kalıcı bir çözüm öncesinde, iki taraf arasında güven artırıcı rol oynayabilecek uygulamaların tüm ilgili taraflarla istişare içinde ve karşılıklı yarar çerçevesinde hayata geçirilmesi ve karşılıklı hoşgörü, anlayış ve iletişim ortamının geliştirilmesini savunur.

TDP, Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti’nin iki toplumun özgür iradesi ile kurulmasından sonra tarafların, birbirlerinin meşru çıkarlarına, etnik varlıklarına, dillerine, dinlerine, kültürlerine, tarihsel geçmişlerine karşılıklı anlayış ve saygı göstermeleri gerektiğine inanır. Kurulacak Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yaşayabilmesi için egemenliğin paylaşılması ve ortak yönetim bilincinin kökleşmesi için çaba gösterir.

TDP, Kıbrıs sorununu besleyen tarihsel ve güncel enosisçi, taksimci, ayrılıkçı ve hegemonyacı tüm yaklaşımları reddeder.

KIBRIS SORUNUNDA ÇÖZÜM ÖNCESİ HEDEFLER

Kıbrıs sorunun çözümsüzlüğü, siyasal ekonomik istikrarsızlıklar ve KKTC’ye kontrolsüz nüfus akışı Kıbrıs Türkleri’nin yoğun göçüne neden olmaktadır. Bu sorun Kıbrıs Türk toplumunun erimesini getirirken, Kıbrıs sorunundaki çıkmazı da derinleştirmektedir.

TDP Kıbrıslı Türkler’in göç etmesine neden olan bu etmenlerin ortadan kaldırılmasını sağlamaya çalışırken göç edenlerin de geri dönebilmeleri için gerekli sosyal ve ekonomik önlemleri alacaktır.

BM tarafından hazırlanan kapsamlı çözüm planı için yapılan 24 Nisan 2004 referandumunda ortaya çıkan irade ışığında Kıbrıs Türk tarafının AB’ye uyumu için gerekli tüm düzenlemeler yapılacak ve demokratikleşme, sivilleşme, insan hakları, azınlık hakları ve hukukun üstünlüğüne dayalı AB normları eksiksiz uygulamaya konacaktır.

Kıbrıs Türklerine karşı uygulanan politik ve ekonomik kısıtlamaların ve soyutlama politikalarının ortadan kaldırılması yönünde her türlü girişim ve çaba gösterilecektir. Kıbrıs Türk halkının uluslararası toplulukta hak ettiği yere ve saygınlığa ulaşması, kültürel, sportif ve ekonomik ilişkiyi doğrudan kurabilmesi için girişimler ayrılıkçı söylemlere yönelmeden yürütülecektir.

TDP, Kıbrıs Türkü’nün, siyasi çözüme ulaşılması ve bu yolla Kıbrıs’ın yeniden bütünleşmesi vizyonunu kaybetmemesi konusunda üzerine düşeni yapmak iddiasındadır. Aynı vizyonun Kıbrıs Rumları açısından da geçerli olması için her düzeyde teşvik edici bir rol oynayacaktır.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE İLİŞKİLER

TDP, TC’nin Kıbrıslı Türkler bakımının taşıdığı siyasal ve duygusal önemin bilinci içerisinde karşılıklı güven ve saygı temeline dayanan bir ilişki düzenini savunmaktadır.

TDP; Kıbrıs Türk halkının kimliğini ve kişiliğini olumsuz yönde etkileyecek her türlü müdahaleye karşı çıkar.

TDP, TC ile ilişkilerin karşılıklı yarar ve saygı temelinde, aynı zamanda Kıbrıs Türk toplumunun varlığını, kimliğini ve iradesini dikkate alan bir çerçevede yeniden düzenlenmesini sağlayacaktır. İlişkilerde karşılıklılık esastır. Bu çerçevede Türkiye kamuoyu, sivil toplum kuruluşları ve siyasal partileri düzeyinde de ilişkilerin geliştirilmesinden yanadır.

TDP; kişilikli bir ilişkinin her iki taraf için de yararlı olduğu inancındadır.

DEMOKRATİKLEŞME – SİVİLLEŞME

Demokrasi’yi toplum siyasal yaşamının en vazgeçilmez yaşamsalı olarak gören TDP, ülkemiz içersinde bulunduğu anti-demokratik tüm yasa, kurum ve kuruluşların karşısında yer alır. Ülkemizin bir ateşkes surerdurumunda olduğunun bilincide olarak mevcut şartların içerisinde gerçekleştirilebilecek tüm demokratik açılımların katalizorü olacaktır.

TDP tam demokrasinin ve sivilleşmenin adada bulunabilecek bir çözümle sağlanabileceğine inanırken, çözüme giden sürecte ülke insanının kendi kendini yönetme iradesini geliştirmesinin ve demokratik bir ortamda hayatın akmasının hem yaşanan şu anki durumda hem de olası bir çözümden sonra toplumumuzun daha bilinçli daha özgüvenli ve daha özgürlükçü bir toplum olmasını sağlayacaktır. TDP bu sebeple anayasasının geçici 10.maddesinin derhal kaldırılmasının takipçiliğini yapar. Kamu çalışanlarının her türlü siyasal ve sosyal faaliyet içerisinde özgürce yer alabilmesini savunur. Toplumun her kesiminden bireylerin katılımcılık rolünün geliştirilebilmesi için “doğrudan demokrasi” ve “katılımcı toplum” kavramlarının toplum hayatında yer almasının gereklerini yerine getirir.

Asker-sivil ilişkilerinin normalizasyonunu sağlamak TDP’nın en birincil görevlerinden biri olacaktır. Çağdaş demokrasi anlayışının bir gereği olarak Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı (GKK) Kıbrıs’lı Türk bir asker tarafından yönetilecektir.

Polis kuvvetlerinin idaresinin sivil oteritenin elinde olması sağlanacaktır. Polis kurumunun siyasetin gölgesinden kurtarabilmek için ise polis teşkilatı ile sivil iradenin yüksek koordinasyonu sağlanacak ve polis teşkilatının özerkliği konusunda yasal çalışmalar polisin sivil otoriteye geçmesiyle birlikte başlatılacaktır.

TDP, Meclisin dışında ve üstünde sivil otoriteye karşı yetki kullanılmasına karşıdır.

TDP yeni ve Avrupalı yaşamda sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasına yer olmadığını savunur.

TDP toplumun huzurunu bozan her türlü şiddet ve terör olayında etkin ve hızlı tedbir alabilen ve edindiği her türlü bilgiyi toplumuyla gecikmeksizin paylaşabilen bir güvenlik sistemi yaratacaktır.

Şu anda yürülükte bulunan tüm yasalar gözden geçirelecek, çağın gereklerini karşılamayan, anti-demokratik tüm yasalar güncelleştirilecektir.

TDP demokrasinin vazgeçilmezi olan yukardakilerin hayata geçmesinin hem kurumlar arasındaki kuvvet ayrılığı prensibini güçlendireceğine hem de kurumlararası kontrol mekanizmasının geliştirileceğine inanır.

KADIN POLİTİKALARI

TDP kadın ve erkek eşitliğini temel bir insan hakkı olarak kabul eder. Toplumda birbirinden farklı ama haklarda ve ödevlerde birbirine eşit iki cins olduğunu savunur. Cinsler arasındaki farklılığı, farklılıklar içinde eşitlik olarak değerlendirir .

Cinsler arası eşitliği, her alanda yerleştirme ilkesini temel politika olarak amaçlar. TDP kadın sorununun toplumsal sorunlardan soyutlanamayacağına ve bu sorunun aşılmasının toplumsal gelişime giden yolda önemli bir kilometre taşı olacağına inanır.

TDP kadına karşı her türlü ayırımcılığa karşıdır. Bununla ilgili konvansiyonunun (CEDAW) uygulanmasının takipçisidir. Kadının toplum içinde hak ettiği yeri alması için tüm gücüyle çalışacaktır. Kadın-erkek ayrımına karşı olmakla birlikte kadınların her türlü siyasi, sosyal ve yaşamsal kurumlarda özgür bir biçimde yer alma iradesini kazanana kadar, belli karar organlarında yerlerini alabilmeleri için “kadınlara karşı pozitif ayırımcılık” uygulanmasından yanadır.

TDP kadına yönelik şiddete karşı her türlü önlemin alınması için etkin mücadele sürdürecektir.

Kadının politikada ve karar mekanizmalarında etkili olabilmesi için her alanda ve her düzeyde temsil edilmesine yönelik yeni düzenlemeler yapılmasını gerekli görmekte ve temel ilke olarak kabul etmektedir. Bu bağlamda TDP, kadınların örgütlenmeleri, siyasal yaşama katılmaları ve etkin olma çabalarını destekleyecektir.

Çalışan kadınlarımızın çalışma koşulları izlenecek ve düzeltilmesi için gerekli adımlar sürat ve kararlılık ile atılacaktır. Bu bağlamda özellikle doğum sürecinde devlet memurlarına sağlanan haklar ve ödenekler, özel sektörde çalışan kadınlara da uygulanması sağlanacaktır.

Ev kadınlarının sosyal güvenlik kapsamına girmesi ve bu haklardan yararlanması sağlanacaktır.

GENÇLİĞE BAKIŞ

Toplumun en dinamik ve yaratıcı unsuru gençliktir. Gençlik cesaret, atılganlık, dinamizm, umut ve çağdaş uygarlık demektir. TDP’nin hedefi, dinamik, okuyan, özgürce düşünen, düşündüğünü doğru ifade eden, yapıcı eleştiriye açık, tartışma kültürünü benimseyen, sorgulayan, araştıran, üreten, yaratan, kendi özüne ve toplumuna yabancılaşmayan, kişilik sahibi, sanata, spora, kültüre ve toplumsal değerlere önem veren, yenilikleri izleyen, ülkesini ve insanlarını seven, barışa inanan bir gençlik yetiştirmektir.

Gelişen dünyada; sağlıklı, bilgili, araştıran ve eleştiren özgür gençler yetişmesini sağlamak; onlara güvenmek, görev ve yetki almalarına olanak tanımak, genç insanların siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel hayata etkin katılımını güvence altına almak için uygun önlemler alınacaktır.

TDP, gençlerin özgürce örgütlenmesi ve toplum yaşamında söz sahibi olmalarını savunur.

TDP, 18 yaşından küçük suçluların hapishane koşullarında ıslah edilmeleri yerine, toplum hizmetinde görevlendirmeleri gerektiğini savunur.

Uyuşturucu, alkol ve trafik tehdidi karşısında gençler bilinçlendirilecek ve çağdaş bilimsel eğitim olanakları artırılacaktır.

TDP kapsamlı bir çözüme ulaşılıncaya kadar, tüm genç insanların askeri hizmet yapmak istemiyorsa buna itiraz hakkı olduğunu savunur ve yapmak istemeyip buna itiraz eden kişinin, askeri hizmetten daha ağır koşullar içermeyen çeşitli alternatif hizmetler arasında tercih yapma hakkı olması gerektiğini savunur.

TDP, bilgi toplumu hedefinin gelişmesine en büyük katkının gençlerden geleceğine inanmaktadır. ‘e-Devlet’, gençlerle büyüyecektir. Bu nedenle TDP, gençlere her yaş döneminde en büyük katkıyı vermeyi ve onları siyasal yaşama kazandırmayı, dolayısıyla ülke yönetimine hazırlamayı büyük hedef olarak görmektedir.

TDP, gençliğin evrensel kültürel ve teknolojik gelişmelerden yararlanabilmesi, çalışan gençlerin becerilerinin geliştirile-bilmesi için, ‘Gençlik Kültür ve Gelişme Merkezleri’ kuracaktır.

SOSYAL DÜZEN

TDP, çağdaş, ilerici, katılımcı, demokratik, insan haklarına ve emeğe saygılı, eşitlikçi ve özgürlükçü bir sosyal düzeni savunur.

TDP her türlü ayrımcılığın kayırmacılığın, kıstlamaların, baskının ve sansürün ortadan kaldırılacağı her alanda kadın erkek eşitliğinin gözetileceği yeni bir sosyal düzen kuracaktır.

Çocuk hakları korunacak, engellilerin rehabilitasyonu sağlanacak ve katılımcı bir yaşam sürme olanakları yaratılacaktır. Yaşlı ve bakıma muhtaç olanlar devletin sosyal güvencesi altında olacaktır.

TDP fırsat eşitliğini her alanda sağlayacaktır.

TDP her konuda özgürlüklere öncelik verecektir.

Özel yaşam, aile yaşamı, iletişim ve haberleşme özgürlüğü, düşünce ve inanç özgürlüğü, toplantı ve gösteri yapma özgürlüğü, sanatsal ve bilimsel araştırma yapma özgürlüğü, farklılaşma özgürlüğü gibi özgürlükleri bir bütün olarak gören TDP bütün bunların hepsinin aynı anda kısıtlamasız yaşanabileceği tam özgürlükçü bir ortam sağlayacaktır.

TDP, yurttaşların emekleri oranında üretimden pay almasını, emeğin sömürülmesinin engellenmesini, toplumun ve bireylerin gelişiminin ve yaratıcılılığının önündeki tüm engellerin kaldırılmasını sağlamayı amaçlar.

KAMU YÖNETİMİ

TDP, devlet için insan anlayışını değil, “insan için sosyal devlet” anlayışını benimser. Bu çerçevede devletin toplumsal kalkınma, ilerleme ve huzurlu bir yaşam için gerekli işlevlerini yerine getirmesini savunur.

Yetki paylaşımı öncelikle siyasal toplum ile sivil toplum ve yurttaşlar arasında olacaktır. TDP yönetiminde yurttaşın yönetime katıldığı devlet, herkes için güvenilir bir devlet olacaktır.

TDP, kamunun tüm siyasal baskılardan arındırılarak daha akıcı daha verimli ve daha etkin bir biçimde, toplumsal katılım da sağlanarak yeniden düzenlenmesi gerekliliğine inanır. Kamuyu istihdam baskısından kurtarıp çalışma hayatının yeniden yapılandırılması ile beraber daha hareketli bir yapıya kavuşturmayı hedefler.

Kamu yönetiminde denetimin sağlıklı bir biçimde yapılabilmesi için denetim kurumlarının iktidara bağımlı olmaması zorunludur. Özellikle yargı organlarının bağımsızlığı, sağlam güvencelere dayandırılacaktır.

TDP, adaleti herkes için savunurken, yargının hızlı ve kolay çalışan bir yapıya kavuşturulmasını, hukukun üstünlüğü ilkesinin devlet anlayışına egemen kılınmasını öngörür.

TDP, kamudaki görevleri yeniden tanımlayacak ve ast – üst ilişkilerini ve çalışma saatlerini verimlilik esasına göre yeniden düzenleyecektir.

Üçlü Kararname Sistemi sınırlandırılacak. Müşavirlerin çalıştırılması için gerekli tedbirler alınacaktır.

Kamu Hizmeti Komisyonu’nun yetki ve işlevleri minimuma indirilerek profesyonel ve objektif istihdam yöntemleri hayata geçirilecektir.

Terfiler hiyerarşik düzen içinde, liyakata ve kendini geliştirme düzeyine göre yapılacaktır.

ÇALIŞMA YAŞAMI

TDP, çalışanların haklarının en büyük güvencesi olacak, çalışanların kendileriyle ilgili her konuda karar süreçlerine etkin katılımını ve söz sahipliğini sağlayacaktır.

TDP, tüm çalışanların toplu sözleşmeli, sendikal örgütlenmesinden yanadır.

Güçlü sendikacılık doğrudan çalışanların iradesi ile oluşturulacaktır.

Çocukların yasalara aykırı bir şekilde çalıştırılması ve istismarı sıkı bir denetimle önlenecektir.

TDP, her alanda olduğu gibi sosyal güvenlik alanında da toplumlararası işbirliğini savunur.

TDP, çalışanların çağdaş sendikal hakları önündeki, ILO standartlarına uymayan bürokratik ve yasal her türlü engeli kaldıracaktır.

ÇALIŞANLARIN SOSYAL GÜVENLİĞİ

TDP, ülkemizde uygulanmakta olan sosyal güvenlik sistemlerine, sosyal devlet anlayışı çerçevesinde, çok özel bir önem vermektedir.

TDP, tüm çalışanların sosyal güvenlik şemsiyesi altında yer almasını hedefler. Tek tip sosyal güvenlik sistemini savunur. Bunun gerçekleştirilip, yaşatılmasını ve geliştirilmesini, devletin bu konudaki görevlerini titizlikle yerine getirmesini öngörür.

TDP, çalışanların, sosyal güvenlik kurumları ve fonlarının yönetimine ve denetim mekanizmalarına etkin katılımını savunur. Bu kapsamda, Sosyal Sigortalar’ın yapısı, işleyişi, prim ödenti, ve ödemeleri de dahil olmak üzere, bütün olarak yeniden yapılandırılacaktır. Gelir-gider dengesinin uzun vadeli olarak sağlanabilmesi için, sigorta prim oranları uygun düzeylere çekilerek, sonuçta prim gelirleri artırılacaktır. Oluşacak yeni durumda, çalışma hayatı etkin denetim altına alınacak, kayıt dışı ekonomi, bu yolla da kayıt içine alınırken, kayıt dışı çalışma ve çalıştırma da son bulacaktır. Sosyal sigorta kaynakları önemli ölçüde artırılıp istikrar sağlanacaktır.

NÜFUS, VATANDAŞLIK VE KAÇAK İŞÇİLER

TDP, Türkiye’den sürekli olarak yapılan nüfus aktarımlarının, Kıbrıs Türk halkının sosyo-ekonomik ve siyasal dengelerini bozduğuna ve toplumsal iradenin özgürce oluşumunu engellediğine inanmaktadır.

Cenevre Konvansiyonları başta olmak üzere ilgili tüm uluslararası sözleşmelere uygun olarak vatandaşlıkla ilgili yasalar yeniden düzenlenecek, var olan vatandaş listeleri gözden geçirilecektir.

TDP, gelişigüzel verilen yurttaşlıklara karşıdır. Ülkeye çalışma amacıyla getirilenlere, her beş yılda bir gözden geçirmek üzere serbest çalışma belgesi verilecektir. Vatandaş olabilme kriterinin sadece ülkede kalma süresine bağımlı olması, zaten göçler nedeni ile erimekte olan Kıbrıs Türk toplumunun kendi ülkesinde kendi kimliğini korumasını daha da güçleştirmektedir. Bu bağlamda vatandaşlıkla ilgili yasalar AB’de yer alan örnekler de incelenerek yeniden düzenlenecek ve olası bir çözümde ciddi bir problem olarak varolan sorunun daha da büyümesinin önüne geçilecektir.

TDP, kaçak işçi akımını durdurmak için gerekli önlemleri alacaktır.

SAĞLIK

TDP, sağlık konusuna, en temel insan haklarından biri olarak bakar ve tüm bireylerin sağlıklı yaşam hakkına saygı gösterir.

TDP, tüm yurttaşların genel sağlık sigortası ile kamu veya özel sağlık hizmetlerinden etkin ve eksiksiz yararlanmasını öngörür.

TDP her alanda olduğu gibi insancıl bir konu olan sağlık alanında da toplumlar arasında sınırsız bir işbirliğini savunur.

TDP, sağlık harcamalarına daha çok kaynak aktarılmasını hedefler.

TDP, sağlık alanında, ülkenin, sosyal, kültürel ve ekonomik yapısına uygun yeni bir yapılanmayı öngörmektedir.

TDP, insanı merkez alan, toplumun ve bireyin, sağlık düzeyini yükseltmeyi amaçlayan, verimlilik ve etkinliği sağlayan, kaliteli hizmet sunan ve halkın ulaşabilmesi için mevcut engellerin kaldırılacağı, bir “Sağlık Reform Programı”nı hayata geçirecektir.

TDP, “Genel Sağlık Sigortası”nı oluşturacaktır. Temel Sağlık Hizmetlerinin güçlendirilip devlet kontrolünde sunulması esas alınacaktır.

Hastahanelerdeki merkeziyetçi yönetim şekli ve bürokratik engeller kaldırılacaktır. Hasta hekim arasındaki para ilişkisi kaldırılacak ve kaynakların verimli kullanılması sağlanacaktır.

TDP; Genel Sağlık Sigortasının, devlet ve özel sağlık kurumlarından hizmet satın alması esasına dayalı “Karma” bir sağlık modelini benimsemektedir.

Sağlık sigortası ile herkesin güvence altına alınacağı ve ödeme açısından yurttaşlar arasında dengelerin oluşturulacağı bu sistemde, hizmette kalite ve rekabetin artması sağlanacaktır.

Sağlık hizmetlerinin sunumu üç basamak şeklinde olacaktır.

Birinci basamak hizmetleri; kişiye yönelik hizmetler ile toplum ve çevreye yönelik hizmetleri kapasayan bir organizasyon ve yönetimi kapsayacaktır. Bu hizmetler ülke genelinde yaygınlaştırılacak ve vatandaşların kolay erişimi sağlanacaktır. Bu çerçevede her 3000-5000 kişiye yönelik “Aile Sağlığı Merkezleri (ASM)” kurulacaktır.

Tedavi hizmetleri ikinci basamak hastahaneler eliyle yürütülecektir. Kamuya ait hastahanelerin, hastahane alt yapıları geliştirilecek, yatak sayıları ihtiyaçlara göre düzenlenecek ve hastahane yönetimleri etkin hale getirilecektir.

Birinci basamaktan sevk edilen hastalar ikinci basamak hastahanelerde tedavi görecektir. Tedavi hizmetlerine ait harcamalar Genel Sağlık Sigortası Fonundan karşılanacaktır.

Üçüncü Basamak Tedavi Hizmetleri, özel ihtisas gerektiren uzmanlık dallarında hizmet sunan hastahane hizmetlerini kapsamaktadır. 24 saat etkili hizmet veren “Acil Servislerin” organizasyonu, hizmetlerin koordinasyonu ve merkezileştirilmesi esas alınacaktır. Hastaların “acil servislere” süratli ve doğru bir şekilde ulaştırılmalarını sağlaya-cak düzenlemeler hayata geçirilecektir.

Sağlık harcamaları, kurulacak olan Genel Sağlık Sigortası kanalı ile yapılacaktır. İlaçların ruhsatlandırılması, temini, piyasa kontrolleri ve pazarlanması denetim altında olacaktır.

Sağlık Bakanlığının görevleri ve organizasyon yapısı yeniden düzenlenecektir. Avrupa Birliği normlarına uygun sağlık politikalarını geliştiren bir yapı oluşturulacaktır. Sağlık Bakanlığı daha etkin hale getirilerek, kamu ve özel sektördeki tüm sağlık kurumlarının denetimini sağlayacaktır.

Hemşirelik eğitiminin seviyesini lisans düzeyine yükseltecektir. Doktor, hemşire ve sağlıkla ilgili teknik elemanların sürekli hizmet içi eğitimi sağlanacak ve uzmanlaşmaları özendirilecektir.

TDP engelli yurttaşlarımız ve özel bakıma muhtaç yaşlılarımıza yönelik özel ve etkin sağlık hizmetleri geliştirecektir.

Hasta hakları yasa ile güvence altına alınacaktır

EĞİTİM

Eğitim, içinde bulunduğumuz bilgi çağında kendisine, ülkesine yararlı, yaratıcı düşünceye sahip, varlığını ve çevresini sorgulayan, değişime uyumlu, üretime yönelik, sosyal yönü güçlü, mutlu bireyler yetiştiren çağdaş bir yapıya kavuşturulacaktır.

TDP, insana yatırımın en önemli yatırım olduğunun bilinci içerisinde, eğitime ayrılan kaynakların artırılmasını sağlayacaktır.

Örgün eğitimde; hızla gelişen ve değişen teknolojiyi yakalamayı amaçlayan, bilgi toplumunun gerektirdiği fiziksel alt yapısı geliştirilmiş teknik donanımlı kalite okullarında, yaşayarak öğrenme esas olacaktır. Örgün eğitimin her aşamasında ölçme ve değerlendirme uygulanırken, bölgesel eğitim farklılaşması en aza indirilecektir.

TDP, okul ve iş dünyası arasında köprüler kuracak, özellikle teknik ve mesleki eğitimde teori kadar pratiğe ve uygulamaya öncelik verecek ve mesleki-teknik eğitimi özendirecektir. Bu bağlamda Turizm sektörü ile Sanayi sektörüne ara eleman yetiştirecek mesleki okullar teşvik edilecektir.

TDP, toplam kalite yönetimini benimseyen bir eğitim anlayışından hareketle, eğitimcilerin kendilerini yargılayıcı olmaktan çok destekleyici, aktarıcı, yönlendirici; okul duvarları arasında sıkışmış memurlardan çok, aileler, veliler ve bütün toplumla birlikte çalışanlar olarak görmelerine yardımcı olacaktır.

Denetim sistemi değişen ve gelişen koşullara göre yeniden yapılandırılacaktır.

Rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetleri okulların en temel etkinlikleri arasında yer alacaktır.

Eğitim süresi ülke ve iklim koşulları da dikkate alınarak, hem gün içinde hem de yıl içerisinde uzatılacak, eğitimde merkezileşme gözden geçirilecek ve özellikle 4 – 8 yaş grubundaki öğrencilerin kendi yerleşim birimlerinde / bölgelerinde okula devam etmesi sağlanacaktır. Kolejler yeniden açılacak, ancak Kolejler Türkiye Üniversitelerine değil, 3. ülkelerde Eğitim görmek isteyen öğrencilere hizmet verecektir.

Üniversitelerimizin, özerk ve demokratik kuruluşlar olarak gelişmesi, toplumun dina-miklerine uygun teknolojik ve bilimsel gelişmelere öncülük etmesi, bilimsel özerklik içinde bilgi üretmesi sağlanacaktır.

TDP, mevcut eğitim sistemi Bologna Deklerasyonu doğrultusunda AB’ye uyumlu olarak yeniden düzenleyecek önlemleri hayata geçirecektir.

TDP, yüksek öğretimin ülkemizde ayrı bir ekonomik sektör olarak da geliştiğine ve bu yönde bu sektörün en geniş şekilde desteklenmesi gerektiğine inanır. Ülkemizde tamamen özel, özel vakıf ve devlet vakfı gibi çeşitli statülerde üniversitelerimiz mevcuttur. Bu üniversitelerimizin ülkemize ekonomik getirisi, yüksek öğrenimi turizmden sonra en büyük sektör yapmaktadır. Durum böyle iken üniversiteleri salt ekonomik sektör olarak görmenin de sürdürülebilir bir politika olmadığının bilinci içinde bu alanda gerekli düzenlemeler süratle yapılacaktır.

Üniversitelerin çağdaş anlamda toplumla bütünleşen, bilimsel araştırma ve faaliyetleri toplum tarafından da kullanılabilir hale getirilen, “açık sistem üniversiteler” olmasının gereklerinin üniversite yönetimleri tarafından yerine getirilmesi için gerekli teşvik ve yasal düzenlemeler gerçekleştirilecektir.

Üniversiteler tekno-parklar yolu ile ülkede teknolojiye dayalı üretimi teşvik edecek ve bu yönde üniversitelere devlet tarafından alt yapı desteği sağlanacaktır.

TDP’nin kuracağı çağdaş eğitim düzeninde; fırsat eşitliği gerçek anlamda sağlanacak, öğrenci odaklı ve yaşam boyu eğitim temel eğitim politikamız olacaktır.

Kimse maddi olanaksızlık nedeniyle eğitim hakkından mahrum olmayacak, kimse yaşamının hiçbir aşamasında eğitim için geç kalmış sayılmayacak, eğitimin hiçbir dalında ve aşamasında, kimsenin önü tıkanmayacaktır.

TDP, tüm çocuklarımıza ücretsiz, zorunlu temel eğitim vermeyi sosyal devlet anlayışının gereği saymaktadır.

TDP, başarıyı ödüllendirecektir.

TDP, engellilerin eğitimine gereken önemi verecektir. Sağlıklı eğitim kurumları ve çağdaş rehabilitasyon merkezleri açılacaktır.

TDP, “Kaliteli eğitim için kaliteli öğretmenler” sloganı doğrultusunda nitelikli öğretmen kadrolarının oluşturulabilmesi için gerekli düzenlemeler hayata geçirecektir. Ayrıca hizmetiçi eğitim programlarına özel önem verecektir.

KÜLTÜR VE SANAT :

TDP, insanlar arasında eşitliğe, emeğe değer veren, ezmeyen, ezilmeyen ve ezdirmeyen yapıcı, yaratıcı ve barışçı insanın yaratılmasının ancak kültür ve sanatta ilerlemiş toplumlarda mümkün olacağının bilinci içerisindedir.

Kültürel ve sanatsal gelişim ve ilerleme için özgür, bağımsız ve baskıdan uzak ortamlar hedeflenecek ve Devlet, kültür ve sanatın gelişmesi, korunması, özendirilmesi ve yaygınlaşması için gerekli altyapıyı hazırlama görevini yerine getirecektir.

TDP, kültür ve sanatın, resmi ideoloji içinde tutulmasına karşıdır. Ülkemizden gelip geçmiş tüm medeniyetlerin araştırma ve arşivleme çalışmaları desteklenecektir. Irk, din, dil ve köken farklılıklarını kültür mozağimizin zenginliği olarak kabul eden TDP, kültürde bu çeşitliliğin, ayrımsız olarak geliştirilmesine, korunmasına, saklanmasına ve sunulabilmesine katkıda bulunmak gerektiğine inanmaktadır. Bu çerçevede oluşturulacak yeni politikalarla, kültür ve sanat, Kıbrıs Türk halkının yaşamının bir parçası haline getirilecek, sürekli gelişen bir kültür ve estetik anlayışın ülkemizde kurumsallaşmasının alt yapısını oluşturmak için gerekli tüm yasal düzenlemelere öncelik verilecektir.

Yazın ve sanatta yaratıcı olanın birey olduğu gerçeğinden hareketle, bireyin yaratıcılığını ve özgürlüğünü sınırlayıcı güdümlü anlayış ve politikalar TDP tarafından reddedilecek, yazın, sanat, folklor, tiyatro ve diğer kültürel etkinlik alanlarında yönlendirici ve güdüleyici işlev üstlenmekten çok, toplumsal kültür üretiminin temel ve altyapısal koşullarını hazırlayıcı, kültürel etkinlikleri özendirici önlemlerin alınması için çaba harcanacaktır.

TARİH, KÜLTÜR VE DOĞAL ZENGİNLİKLERİMİZ

Tarih ve kültür zenginliklerimiz, taşınır veya taşınmaz kültür varlıklarımız özenle korunacaktır. Kültür varlıklarına ait oldukları yerlerde sahip çıkılarak, korunacak, yaşatılacak ve ait oldukları ortamlarda insanlığa sunulacaktır.

TDP, bu değer ve zenginlikleri, çağdaş yöntemlerle, tüm birikim ve özellikleri ile gelecek nesillere aktarmayı temel görev bilmektedir. Ülkemizden çıkartılmış tarihi kültür varlıklarının geri kazanılması hedef alınacaktır.

TDP, ülkemizin çok çeşitli kültürel birikimini, tarih, kültür ve doğa zenginliklerini, çağdaş bilimsel yöntemlerle araştıran, derleyen ve yayan kurum ve arşiv düzenin geliştirilmesini sağlayacaktır.

ÇEVRE

Doğa kendi kuralları için saygıya ihtiyaç duyar. TDP, temiz sağlıklı ve yeşil çevreyi çağdaşlığın simgesi; böyle bir ortamda yaşamayı ise bireylerin temel hakkı olarak görür. Çevre hakkı artık evrensel insan hakları kapsamındadır.

TDP, çevre korunması ile ilgili uluslararası işbirliğini, uluslararası sözleşmelerin ve standartların yerine getirilmesini savunur. Doğru ve verimli çevre politikalarının yaratılması ancak toplumun çevre bilincinin geliştirilmesi ile mümkün olacaktır.

Hava, su ve toprağın kirlenmesinin önlenmesi, doğal iklim ve türlerin biyolojik çeşitliğinin korunması için ekonomik gelişmeler, ekolojik dengeyi bozmadan sürdürülebilir kalkınma prensipleri içinde yürütülecektir. Bu prensiplerin yerleşmesine yönelik yasal tedbirler süratle alınacak ve çevreye yönelik suçlara ağır cezalar getirilecektir. Çevreye tehlikeli atık bırakan üretim tesislerinin arıtma tesisi ve Çevre Mühendisi istihdamı zorunlu kılınacaktır.

TDP çevre politikalarını oluştururken AB yasalarını temel olarak alacak ancak ülkemizin özel koşullarını da söz konusu yasalara entegre edecektir.

Sektörel gelişimin çevre yok edilerek sağlanmasına izin verilmeyecek, gerekli düzenlemeler ve denetimler hızla hayata geçirilecektir. Sahil beldelerimizde Kanalizasyon sistemine entegre edilemeyen hotel ve sitelere yeterli kapasitede arıtma tesisi zorunluluğu getirilecek ve bu yolla denizlerimizde yaşanan kirliliğin önüne geçilecektir.

Yurttaşların çevre bilinciyle donatılmasının en etkin korumayı sağlayacağı göz önünde tutularak, çevre eğitimine gereken önem verilecektir. TDP çevre eğitimi ve çevre sorunlarının çözümüne ilişkin çalışmalarda sivil toplum örgütlerinin etkili katılımını vazgeçilmez olarak görmektedir.

Her türlü üretim, sanayileşme, enerji ve kentleşme politikaları çevreyi ve doğayı bozmadan ve kirletmeden yürütülecektir. Ülkemizin çevre değerlerinin envanteri öncelikle çıkarılarak, uzman ellerden çıkacak çevresel etki değerlendirilmesi yapılmadan hiçbir faaliyete izin verilmeyecektir.

Çevre dostu üretim faaliyetleri ve ürünlerin halkımız tarafından tercih edilmesini sağlayacak politikalar geliştirilecektir.

TEMEL EKONOMİK POLİTİKALAR

TDP, gelir dağılımındaki adaletsizliği toplumsal barışı tehdit eden ve insan haklarına yönelik bir tehlike olarak değerlendirir. TDP için kalkınma ve sosyal adalet, birbirinden ayrılamaz ve eş zamanlı olarak işleyebilecek olan süreçlerdir.

Devletin eli ekonomi alanında eskiye oranla giderek zayıflarken sivil toplum örgütleri ile küçük ve orta ölçekli işletmelerin teşvik edilip desteklenmesi demokratik sosyo ekonomik yapıların oluşmasında çok önemli politikalar olarak ortaya çıkmıştır.

TDP, ekonomide, devletin düzenleyici ve yönlendirici rol üstlenerek, AB’de geçerli serbest piyasa kuralları içinde, sosyal ve ekonomik kalkınmayı hedef alan, bütünlüklü bir düzenin kurulması gerektiğine inanır.

Devlet; ekonomide düzenleyici, yol gösterici, teşvik edicidir. Ekonomik aktivitelerin fiilen içinde bulunmaz. Yönetim ve denetim yetki ve sorumluluğunu üstlendiği ekonomik faaliyet alanlarında taraf ve rakip olmaz. Ekonomik hedefleri ve bunlara uygun politikaları belirler ve bu çerçevede bireyleri ve kuruluşları teşvik eder.

Ancak Devlet’in; esasen ve öncelikle kamu yararı için faaliyet gösteren, stratejik önem ve büyüklükte olan, ve bazı temel altyapı yatırımlarını içeren konularda, doğrudan veya dolaylı olarak ekonomik faaliyetlerde bulunması öngörülmektedir.

TDP, Kıbrıs sorununda uluslararası kabul gören siyasi bir çözüm hedefine ulaşmak için uğraş verirken, ayni zamanda sosyo-ekonomik kalkınma için çok ciddi ve bilinçli bir mücadeleyi de yürütecektir. Bunu başardığımız ölçüde de, ortak sahibi olduğumuz Kıbrıs adasındaki varlığımızı güvence altına almış olacağız.

Sürdürülebilir ekonomik kalkınma programı çerçevesinde, dış sermaye özendirilecek, sektörel öncelikler ve hedeflerimiz doğrultusunda her türlü teşvik ve destek verilecektir.

Yerli ve yabancı yatırımcıların özendirilmesi için, vergilendirme politikaları ile ticaret ve yatırım uygulamaları gözden geçirilecek; bu anlamda, mevcut siyasi sorunlar ve gelecek belirsizlikleri de dikkate alınarak, ve Avrupa muktesebatı ile uyumu da gözeterek, pratik ve kolay uygulanabilir hale getirilecektir.

TDP, ekonomik istikrar içinde hızlı bir kalkınmanın sağlanmasına yardımcı olmak ve AB’ye uyum çalışmalarını hızlandırmak amacıyla, bir zorunluluk olarak EURO para birimine geçişi savunmaktadır.

Genel vergi politikası çerçevesinde, dolaylı ve doğrudan vergi oranları düşürülecek, verginin tabana yayılması, kayıt dışı ekonominin ve verginin denetimi olanaklı olacaktır. Bu yolla vergi gelirlerinin artışı sağlanacak, aynı zamanda fiyatların düşüşüne olanak tanınacak, Güney’le rekabet şansı artırılacaktır

SENDİKALAR, MESLEK VE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ

TDP, sendikalar ve meslek örgütlerinin ekonomik ve sosyal süreçlere etkin katılımını savunur.

TDP, yerel ve evrensel değerler çerçevesinde her konuda örgütlenme ve çalışma yapma hakkını savunur. Üretken, yaratıcı, hoşgörülü, dayanışmacı ve örgütlü bir toplum yaratmanın vazgeçilmez unsurları olan sivil toplum örgütleriyle dayanışmayı hedefler.

TDP, sivil toplum örgütleriyle sağlıklı ilişkiler geliştirecek, bu ilişki hiçbir zaman sivil toplum örgütlerini güdüm altına almak şeklinde olmayacaktır.

YEREL YÖNETİMLER

TDP, yerel yönetimleri, demokrasiyi temelden güçlendirmenin aracı olarak görmektedir.

TDP, çağdaş demokrasinin doğrudan uygulanabileceği alanlar olan yerel yönetimlerin bir yandan katılımcı bir anlayışla çalışması, diğer yandan da toplumsal denetime açık olması gerektiğini vurgular.

Ülkedeki tüm yerleşim birimleri yerel yönetim ağına dahil edilecektir.

Merkezi yönetimin yetkileri bir program dahilinde azaltılarak, yerinden çözümlenmesi daha hızlı ve verimli olacak alanlardaki yetkiler yerel yönetimlere devredilecek ve ülkede yerinden yönetim ilkesi yaşama geçirilecektir. Bu bağlamda siyasi iktidarların yerel yönetimlere partizanca müdahalelerinin önüne geçilmesini sağlayacak yasal düzenlemeleri hayata geçirecektir.

TDP Belediyelerin daha etkin hizmet verebilmesi için, var olan yasalardaki eksiklikler, aksaklıkları giderirken, yeni yasal düzenlemeleri de hayata geçirecektir.

Yerel Seçimlerde (Belediye Başkanlığı ve Muhtarlık) iki turlu seçim sistemine geçiş gündeme getirilecektir.

TDP, yerel yönetimlerin birlik örgütlenmesini parti farkı gözetmeksizin destekleyecektir.

TDP, yerel yönetimlerin uygun alanlarda, Güney Kıbrıs’taki muhataplarıyla ortak proje geliştirmelerini ve uluslar arası alandaki çabalarını özendirecektir.

İSKAN VE BARINMA

TDP, herkesin uygun bir yerde, sağlıklı ve kaliteli bir yaşamı hak ettiğine inanarak sosyal yaklaşımlarla herkesin uygun koşullarda sağlıklı konut edinebilmesini öncelikli hedef olarak ele alacaktır.

TDP, mülkiyet sorununun kesin çözümünün Kıbrıs sorununun çözümü ile mümkün olacağına inanmaktadır.

TDP iç düzenlemeler açısından mülkiyet sorununun hakça ve aynı zamanda uluslararası hukuk normları gözetilerek çözümünden yanadır.

Geçmişteki İskan politikalarının özellikle İTEM yasasının bu konuda yarattığı anomalileleri ve sıkıntıları dikkate alan TDP bundan sonraki süreçlerde mülkiyetle ilgili getirilecek düzenlemelerin çözüm prespektifine sadık kalarak yürütülmesini savunur.

Yurttaşların kendilerine ait tapulu mülklerini özgürce kullanmalarını engelleyecek her türlü yasadışı, keyfi ve militarist uygulamaya karşı çıkılacaktır.

BASIN VE HABERLEŞME

TDP, objektif haberciliği ve toplumun doğru bilgi alma hakkını savunur. Bu alanda çalışan devlet kurumlarının özerkliğini ve demokratikleştirilmesini hedefler.

TDP çağdaş basın iş yasaların geçmesini sağlayarak basında çalışanlarının özgürce düşüncelerini ortaya koymalarındaki engelleri ortadan kaldıracaktır.

Yerel basının desteklenmesini öngörür.

TDP, basında tekelleşmeye karşı çıkarken çeşitliliği savunur ve özel radyo ve TV’lerin gelişmesini teşvik edici önlemler alır.

SEKTÖR POLİTİKALARI

TURİZM

Turizme, hem ekonomik açıdan önemli bir sektör olması hem de Kıbrıs Türk insanının başka uluslardan insanlarla etkileşime girmesini sağlayacak sosyal bir ortam teşkil etme potansiyeli bakımından TDP tarafından büyük önem verilmektedir.

Turizm politikasının, ülkenin sosyal, kültürel ve doğal yapısıyla uyumlanması şarttır. Tarihi ve kültürel zenginliklerle doğal güzellikleri öne çıkaran bir strateji geliştirmek gerektiğine inanan TDP, kitle turizmini reddetmeyen ama Kıbrıs’ın mukayeseli avantajlarını dikkate alarak, kaliteye dayalı bir turizmin teşvik edilmesini benimser. Bunun için de özel ilgi turizmi kapsamında, tarihimize dayalı kültür ve inanç turizmi, zengin köy yaşamını esas alan agro ve köy turizmi, bozulmamış doğaya dayalı eko turizm TDP’nın turizm vizyonunu oluşturmaktadır.

Turizm yatırımları özendirilmelidir. Fakat yatırımların betonlaşma ve yeşilin tahribatı pahasına gerçekleştirilmesi muhakkak önlenmelidir. Tarihi eserleri ve doğayı gözeten yatırımlar, turizmin uzun erimli bir gelir kapısına dönüştürülmesinin önşartlarından biridir. Yeraltı ve yerüstü kaynakları heba ederek turizm yapmak mümkün değildir. Bu bakımdan turizm yatırımlarında çevrenin korunmasına önem verilecek; bu amaçla özendirici politikalar uygulanacak ve normlar saptanacaktır.

TDP, turizmin altyapı, tanıtma, pazarlama, iletişim ve ulaşım sorunlarını çözümlemeyi, hizmet kalitesini ve verimliliği yükseltmeyi hedefler.

Turizmde hizmet kalitesinin artırılması için, hizmet içi eğitime aktif destek verilecek, genel fiyat politikasına bağlı olarak, turizm fiyatlarının rekabet edebilir bir düzeye düşürülmesi için, gereksiz fiyat artışı yaratan unsurlar ortadan kaldırılacaktır.

TDP, turizm tesisleri etrafında özellikle yoğun sezon olarak nitelendirilebilecek periyodlarda, inşaat faaliyetlerinin durdurulmasını sağlayacaktır.

Turizm tanıtma çalışmalarına her türlü destek verilecektir. Bu bağlamda turizm fonu amacına uygun olarak kullanılacaktır. Turizmin altyapılarından olan ulaşım sektörüne gerekli olan doğrudan destek sağlanacaktır.

TDP, turizm politikalarının uygulanmasında, sektör, kuruluş ve örgütlerle yakın ve yapıcı bir işbirliği içinde çalışarak, bu faaliyetlerin özerk bir turizm örgütü çatısı altında düzenlenip, yürütülmesini gözetir.

SANAYİ

Sanayi sektörümüz, ülke koşulları ve potansiyeli dikkate alınarak hazırlanacak bir master planı çerçevesinde yeniden yapılandırılacaktır.

Ekonominin lokomotif sektörü olan turizm ve bu sektöre mal üreten sanayi sektörü geliştirilecek ve desteklenecektir.

Yerel üretimi dış pazarlarla rekabet eder duruma getirebilmek için ihracat özendirilecektir. Kalite kontrollerinin ülkemizde yapılabilmesi için mevcut laboratuvar geliştirilecektir.

TDP, KOBİ’lere, sanayicilere önem verecek, buna paralel olarak da mesleki eğitimin yaygınlaştırılmasını sağlayacaktır.

TDP’nin öncelikli hedefleri arasında genç girişimcilere kendi işlerini kurabilecek olanakların yaratılması ve bu amaçla bankaların proje karşılığında uygun şartlarda kredi vermesini özendirmek de vardır.

TDP, hafif sanayiye özel önem verir. Diğer sektörlerin ihtiyaçlarının yerel üretimle sağlanmasını özendirir.

TDP, hafif sanayinin gereksinme duyduğu yetişmiş insan gücü, hammadde, ileri teknoloji ve finansman temininde devletin katkısını öngörür.

Kalite belgesi almak isteyen ve yüksek teknolojileri ülkeye getirecek olan sanayiciler teşvik edilecektir.

Yeni yatırımların boş üretim sahalarına yapılması için özendirici önlemler alınacaktır.

KOBİ diye nitelendirilen küçük ve orta boy işletmelerin gelişmesi için uygun şartlarda orta ve uzun vadeli kredilendirme olanakaları sağlanacaktır.

Sanayi ürünleri ihracatının artırılabilmesi için yerel üreticilerin yurt dışı fuarlara katılabilmelerinin olanakları yaratılacaktır.

Yerel üreticilerin dıştan haksız rekabete uğramamaları için damping, antidamping ve rakebet yasalarının çıkarılması ve titizlikle uygulanması gözetilecektir.

Sanayi yatırımları ve dışsatım önündeki bürokratik engeller kaldırılacaktır.

TİCARET

TDP, yasaklayıcı ve aşırı korumacılığa dayalı yöntemlere başvurmadan ticaretin yerel üretim ile uyum içinde geliştirilmesini savunur.

Ticaretin önündeki engeller kaldırılarak, serbest rekabet koşulları yaratılacaktır.

Yasaklayıcı, engelleyici, kısıtlayıcı uygulamalar gözden geçirilecek, gereksiz bürokrasi ortadan kaldırılacaktır. Bu amaçla, ticaret sektörü örgütleri ile işbirliği yapılacaktır.

Serbest piyasa koşullarında halkın tercih hakkını serbestçe kullanmasını ve bunu yaparken aynı zamanda korunmasını güvence altına almak için; Avrupa ülkelerindeki uygulamalara da bakarak, tüketici haklarının korunması için etkin önlemler alınacaktır.

TDP, iki toplum arasındaki yakınlaşmayı sağlamak, Kuzey ve Güney arasındaki ekonomik dengesizliği gidermek için BM ve AB’nin ortaya koyduğu öneri ve normları da dikkate alarak

AB tarafından yürürlüğe konulan Yeşil Hat Tüzüğünün geçici bir önlem olarak dahi yetersiz olduğuna ve bu tüzüğün Kıbrıs Türklerinin Güneyle olan ticaretlerinde bile gereksiz sınırlamalar içerdiğine inanır. Bu tüzüğün tarım ve hayvancılıkta öngörülen sağlık koşulları yerine getirilerek tüm ticari emtiayı kapsaması gerektiğine inanır.

Aynı şekilde Güney’den gelecek malların satışının da, Kuzeyin küçük ölçekten kaynaklanan kırılganlığına azami özen göstererek aşamalı olarak serbestleşmesi ekonomide karşılıklılık ilkesinin bir gereğidir.

Yeşil Hat Tüzüğünün, AB Komisyonunun öngördüğü şekilde, Mali Yardım ve Direk Ticaret Tüzükleri ile desteklenmesi ve ekonomide Kıbrıs Türklerinin soyutlanmışlığının ortadan kaldırılması TDP’nin çözüme giden yolda gerekli gördüğü ve ısrarla savunduğu adımlardır. Ancak tüm bu geçici politikaların çözümle gelecek ekonomik refahın yerini alamayacağı, TDP’nin ekonomik alanda da temel politikasını oluşturmaktadır.

TDP, askere ait ticari işletmelerin yarattığı haksız rekabetin ortadan kaldırılması gerektiğine inanmaktadır.

ULAŞTIRMA VE HABERLEŞME

Ülkemizin kanayan yaralarından biri olan trafik sorununa gereken önem gösterilerek yaşanan sıkıntıların temel sebebi olan altyapının iyileştirilmesine özel önem verilecek.

TDP trafik kazalarının önlenmesinin yolunun yüksek cezalar değil, toplumun bilinçlendirilmesi ve hakettiği karayolu altyapısına ulaştırılması ile gerçekleşeceğine inanır. Bu bağlamda, okullarda zorunlu trafik dersi hayata geçirilirken, göstermelik yol inşaası yerine, AB standartlarında yapılanma ile ihtiyaca cevap verebilecek çağdaş ve güvenli karayollarının yapımı için gerekli adımlar atılacaktır.

Karayolu ulaşımında toplu taşımacılık geliştirilecektir.

TDP hızlı, sorunsuz çağdaş bir iletişim ve ulaştırma ağı oluşturulmasını hedefler. Bu alanda dünya ile işbirliğini öngörür.

TDP, deniz ve hava ulaşım alanlarında yatırım yapması için özel firmaların özendirilmesi gereğine inanır.

TDP, bilgi toplumuna ve bunun altyapısını oluşturan internet iletişimine büyük önem verecek e-devlet ve e-ticaret projeleri gibi büyük projelerin öncüsü ve destekçisi olarak yurttaşa kaliteli, süratli hizmet sunulmasını sağlayacaktır.

ENERJİ VE DOĞAL KAYNAKLAR

Enerji üretim ve dağıtımında maliyetlerin aşağıya çekilebilmesi için rekabet ortamı yaratılacaktır. Bunun için devlete ait santralların yanısıra yap-işlet yöntemi ile yeni santrallar kurulması için özel sektör özendirilecektir. Yeni santrallar kurulurken çevresel duyarlılık göz önünde bulundurulacaktır.

Enerjide sürdürülebilirlik dikkate alınarak ülkemizin en önemli doğal kaynağı olan güneş enerjisinin ve ayrıca rüzgar enerjisinin son teknoloji ile en yaygın bir şekilde kullanılması teşvik edilecektir.

Su kaynaklarının çeşitlendirilerek çoğaltılmasını hedefleyen TDP, öncelikle yerel kaynaklarımızı koruyup geliştirmenin yanında Türkiye’den iki toplumun yararlanabileceği su sağlanabilmesi için de çaba harcayacaktır. Ayrıca deniz suyunun arıtılması yöntemiyle yeni kaynak yaratılması için çalışmalar teşvik edilecektir.

TDP özellikle tarımsal alanlarda suyun verimli kullanılmasını ve su kaynaklarının korunup geliştirilmesini hedefleyecektir.

TARIM VE HAYVANCILIK

TDP, tarım ve hayvancılıkta modernizasyonu, üretim çeşitliliğini, kaliteyi, verimliliği ve dünya pazarlarına açılmayı hedefler ve tarımsal üretimde Avrupa standartlarının gözetilmesi gerektiğine inanır.

TDP, tarım sektörünün gelişebilmesi için üretimde avantajlı ürünlere yönlendirme politikası uygulayacaktır. Su kaynaklarının sıkıntı arzettiği ülkemizde suyun verimli kulanılabilmesi için bilgisayar destekli tarım ve sulama politikası geliştirecektir. Atık su arıtma tesislerinden arıtılan suyun kalitesini yükselterek, tarımsal alanlarda kullanılmasını sağlanacaktır.

TDP özellikle dış pazarda rekabet edebilecek ürünleri yetiştirmeleri için üreticileri yönlendirip destekleyecektir.

Erozyonla mücadeleyi ve yeşil bitki örtüsünün zenginleştirilmesini hedefleyen TDP, uluslararası kalite ve rekabet gücü olan örgütlü ve sürdürülebilir bir tarım sektörü oluşturacaktır.

TDP, çiftçi kayıt sistemi, tapu kadastro sistemi, coğrafi bilgi sistemi ve çiftlik muhasebe veri ağının geliştirilmesi, tarımsal veri tabanını kullanan tarım bilgi sisteminin kurulması gerekliliğini ortaya koyar.

TDP, tarımda bölgesel özel programlar geliştirecektir. Kırsal kalkınma projeleriyle üreticilere doğrudan finansman olanağı sağlanacaktır.

TDP, kırsal alanda özellikle tarımla ilgili sanayinin yaygınlaşmasını öngörür. Bu sayede tarımsal ürünler yerinde değerlendirilip tarım uğraşısından çekilecek nüfusa da yeni iş olanakları sağlanmış olacaktır.

TDP, tarımsal araştırma kurumlarının bilimsel kurum ve üniversitelerle olan koordinasyonunu sağlayacaktır. Tarımda ve gıda üretiminde uluslararası kalite standartları ve bu çerçevede HACCP (Hazard Analysis Critical Control Point) gibi belgelendirme faaliyetleri teşvik edilecektir.

Gerçek üreticinin saptanması, üretim planlaması yapılması, iç ve dış pazar taleplerinin dikkate alınması, ekolojik şartlara uygunluk ve artı değerin katlanarak yaratılması için tedbirler alınacaktır.

SONUÇ

TDP, Sosyal Demokrasiye, Kıbrıs’ta barışa, eşitlikçi yaşayabilir bir çözüme, AB üyeliğine ve normlarına, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü prensiplerine, inanan ve bu ilkeleri bir yaşam biçimi olarak özümseyen tüm Kıbrıslı Türkleri, bu programda ortaya konulan ilkeler çerçevesinde birlikte mücadeleye davet eder.

Parti Programı