Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Milletvekili Mehmet Çakıcı, Ercan Havaalanı’nın denetim ve kontrolörlüğü ile ilgili, Ulaştırma Bakanı’nın keyfi, usulsüz ve İyi İdare Yasası’na aykırı uygulamalarına yönelik soruşturma açılması gerektiğini vurguladı.
Keyfi ve usulsüz uygulamaların yanısıra, denetim ve kontrolörlükle ilgili, anlaşmaya varılan 11 milyon 250 bin doların ödemesinin devlete, yani Kıbrıs Türk halkına kalabileceğini belirten Çakıcı, sözleşmeyi yapan Bakan’ın yanısıra, Bakan’a bu yetkiyi veren Bakanlar Kurulu’nun da zan altında olduğunu belirtti.
Meclis’te şu anda konuyu araştırdığı belirtilen komitenin (Dilekçe ve Ombudmsan Raporunu inceleme Komitesi) ancak tavsiye önerilerinde bulunabileceğini, soruşturma Komitesi olmadığını belirten Çakıcı, Meclis’te en az 9 milletvekili ile kurulabilen Soruşturma Komitesi’nin oluşturulması için başta DPUG milletvekilleri olmak üzere, tüm milletvekillerine çağrıda bulundu. Çakıcı, milletvekillerinin, bu kadar ciddi bulgu ve iddiaların olduğu bir konunun araştırılmasına olanak sağlamaları gerektiğini kaydetti.
“Haklılığımız ortaya çıktı”
Ercan Havaalanı’nın devredilmesinin Kuzey Kıbrıs’ta yaşanan peş keş çekme örneklerinden biri olduğunu, zamanında konu gündeme geldiğinde şiddetle karşı çıkarak, halkın kurumlarının devredilmemesi yönünde uyarılarda bulunduklarını anımsatan Çakıcı, Ercan özelinde yaşanmakta olan gelişmelerin haklılıklarını ortaya çıkardığına dikkat çekti.
Ercan Havaalanı’nın denetim ve kontrolörlüğü ile ilgili Ulaştırma Bakanlığı’nın özel bir şirketten elden teklifle kimsenin görmediği bir sözleşme yaptığının Ombudsman Raporu ile ortaya çıktığını belirten Çakıcı, “Ulaştırma Bakanlığı tarafından bulunan bu şirket, 11 ay önce sırf Ercan Havaalanı’nın denetim ve kontrolörlük işlerini yapması için kurulmuştur. Bu şirketin, havaalanını denetimi ile ilgili tecrübesi de yoktur. Ombudsman Raporu’nda da belirtildiği gibi, şirketin müdürü ve ortağı olan kişi defalarca Ercan Havaalanı’ndan adaya giriş yapmış ve Ulaştırma Bakanlığı’nın özel aracı ile Havaalanı’ndan alınmıştır. Dolayısı ile Ulaştırma Bakanı’nın ‘ben bu şahsı tanımıyorum’ demesi itibar edeceğimiz bir durum değildir” ifadelerini kullandı.
Söz konusu şirketten Ercan Havaalanı’nın denetimi ve kontrolörlüğü ile ilgili 11 Milyon dolarlık hizmet alımı yapıldığını belirten Çakıcı, ihaleye çıkılması gerekirken, elden teklif alınarak usulsüz bir uygulama yapıldığını vurguladı.
“Devlet sorumluluk altına sokuldu”
Ulaştırma Bakanı’nın, 11 Milyon 250 Bin dolarlık ücretin ödemesinin devletin yükümlülüğünde olmadığını savunduğunu belirten Çakıcı, “Ercan Havaalanı ile ilgili şartname ile sözleşmede denetim ve kontrolörlük ücretinin kimin tarafından ödeneceği belirtilmediği gibi, 2012 yılında yapılan ve o dönemin Ekonomi ve Eneri Bakanı Sunat Atun ile Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hamza Ersan Saner’in imzalarının bulunduğu ek sözleşmedeki 14. madde ile esas sözleşmenin 3. maddesi tadil edilerek, ‘denetim ve kontrolörlük işlerinin her türlü ücret ve ücretle ilgili tüm giderleri idareye ait olacaktır’ ibaresi eklenerek, sorumluluk devlete verilmiştir” dedi.
Ercan’ı işleten şirketin de iki taksit ödemeyi (225 bin dolar ayda) şerhli olarak yaptığını anımsatan Çakıcı, Ercan Havaalanı’nın devri sonrasında 4 yılın dolması ile devletin %47 oranında pay alma durumu olduğunu, ancak şirketin gelişmelere bağlı olarak devletin alacağı oranı kesebileceğini, böylece 11 milyon 250 bin doların ödemesinin devlete, yani Kıbrıs Türk halkına kalabileceğini kaydetti. Çakıcı, Ulaştırma Bakanlığı’nın bu ücretin TC tarafından ödenmesi talebine karşılık, TC Yardım Heyeti’nin 13 Kasım 2015 tarihli cevap yazısında, tüm bu işlerin ücretsiz yapılabileceğini belirttiğine dikkat çekti.
“Kamuoyu bilgisi yok”
Ercan Havaalanı projesiyle ilgili ne kendilerinin, ne de kamuoyunun yeterli bilgisi olmadığını açıklayan Çakıcı, böylesi bir projenin yarışmayla ve tüm paydaşların katılımıyla yapılması gerektiğini kaydetti.
“Bakanlar Kurulu da zan altındadır”
Yapılan sözleşmelerle devletin 11 milyon 250 Bin dolarlık zarara uğratılması tehlikesi ile baş başa bırakıldığını belirten Çakıcı, bunun kabul edilemez olduğunu ifade etti. Denetim ve kontrolörlükle ilgili, Bakanlar Kurulu’nun Ulaştırma Bakanı’na bu yetkiyi verdiğini açıklayan Çakıcı, Bakanlar Kurulu’nun da zan altında olduğunu vurguladı.
Asgari ücretin belirlenemediği, 13. maaşların gecikmeli olarak ödendiği, öğrencilerin burs paralarının aylardır yatırılmadığı, ek mesailerin ödenmemesi nedeniyle eylemlerin yapıldığı bir dönemde, devleti ciddi anlamda zarara uğratacak bu tür karar ve uygulamaların isteyerek mi yapıldığının, yoksa ihmal mi olduğunun açığa çıkması gerektiğini belirten Çakıcı, TDP olarak Meclis’te 9 milletvekili ile oluşturulabilecek Soruşturma Komitesi’nin oluşturulmasına katkıda bulunmaları için tüm milletvekillerine çağrıda bulundu.
Add Comment