Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Milletvekili Hüseyin Angolemli, Hellimin tescili konusunda başta hükümet olmak üzere ilgili mercilerin gereken hazırlık ve çalışmaları geç kalmadan yapmaları gerektiğini, geç kalınması halinde bu topluma büyük bir kötülük yapılmış olacağını kaydetti.
Hayvancılar Birliği’nin ‘Toprak Ürünleri Kurumunda bulunan 10 bin ton arpa ile 5 bin ton buğdayın peş keş çekildiği yönünde’ söylemleri olduğuna dikkat çeken Angolemli, “Söz konusu arpa ve buğday kimlere verilmiştir. Küçük bir zümreye avantaj sağlanırken, diğer üreticiler niye zarara sokulmuştur. Bu konu temize çıkarılmalıdır” dedi.
TDP Milletvekili Angolemli, Toprak Ürünleri Kurumu’nun mevcut yapısından kurtarılarak özerk bir yapıya kavuşturulması gerektiğini de vurguladı.
Tarımın ve tarım ürünlerinin öneminin pandemi nedeniyle çok daha iyi anlaşıldığını belirten Angolemli, tarım kesiminin, üreticinin korunması gerektiğini, maliyetlerin düşmesi halinde ürünlerin de ucuzlayacağını, dolayısı ile tarıma yapılan yardımın tüm topluma yapılmış anlamına geldiğini vurguladı.
TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, bugün Meclis’te söz alarak hellimin tescili ve ülkede yaşanmakta olan arpa krizine yönelik değerlendirmelerde bulunarak, hükümet yetkililerine yönelik sorular yöneltti.
Konuşmasında geçmişte yaşanan bir olayı anlatarak başlayan Angolemli şunları kaydetti: “Geçmişte İngiltere’ye tarım ürünlerini satabiliyorduk ancak Güney Kıbrıs konuyu İngiltere’de mahkemeye götürdü, o mahkemeyi biz kazanınca konu bu kez Avrupa Adalet Divanına götürüldü. O dönem İngiltere hükümeti bizim hükümeti uyararak ‘Oraya avukat gönderiniz, davayı mutlaka kazanacaksınız’ dediğini ancak o dönemin UBP hükümetinin o davaya avukat göndermediğini. Konunun o dönem Meclis’te de kapalı oturumda gündeme geldiğini dönemin Cumhurbaşkanı Denktaş’ın “Avukat niye göndermediniz” sorusu üzerine de dönemin UBP’li Başbakanın ‘avukat 50 bin dolar istedi, onun için göndermedik’ yanıtını verdiğini” anlattı.
Bugün yine hellimin tescili konusunun gündemde olduğunu belirterek ‘Hükümette yine UBP hükümeti var, sizleri uyarmak istiyorum aynı hatalara düşmeyelim’ diyen Angolemli, hükümete bu konuda büyük görev düştüğünü ifade etti.
“Küçükbaş hayvancılıkta denetim yok”
TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, yıllardır konuşulmasına rağmen, küçükbaş hayvancılıkla ilgili gereken adımların atılmadığını, gerekli denetimlerin yapılmadığını söyledi. Hayvan leşlerinin bile halen sağa sola atılabildiğini kaydeden Angolemli, veterinerlerin bu alanda sahaya inip gerekli denetimleri yapmalarının önünün yıllardır açılmadığını belirtti. Hellim yapımında Küçükbaş sütün %20 ‘sinin kullanılıp kullanılmadığını soran Angolemli, bunun denetiminin bile yapılmadığını söyledi.
“Arpa konusu temize çıkarılmalıdır”
Hayvancılar Birliği Genel Sekreteri’nin Toprak Ürünleri Kurumunda bulunan 10 bin ton arpa ile 5 bin ton buğdayın peş keş çekildiği yönünde söylemleri olduğuna dikkat çeken Angolemli, “Söz konusu arpa ve buğday kimlere verilmiştir. Bu konu açıklığa ve temize çıkarılmalıdır” dedi.
Arpanın 1.48 TL’den verildiğini, ancak bugün 2 TL’den satıldığını söyleyen Angolemli, “Ucuza alanlar şimdi 2 TL’den satmaya başladılar, üreticilere çok ciddi yanlış yapılmıştır. Hükümet diğer üreticilere de 1.48’den satmalıdır. Bunu yapmak zorundadır aksi takdirde birilerine kıyak yapıldığı tescil edilmiştir” diye konuştu. Ülkede arpa fiyatının 2 TL, yemin ise 3 TL olduğunu belirterek, dünyadaki kıstasın 1 litre süt 1.5 kilo yem fiyatına denk gelmelidir yönünde bir uygulama olduğunu anımsatan Angolemli, “Bizde süt kaç TL’den satılmaktadır” diye sordu.
“Tarıma önem vermeliyiz”
Tarımın ve tarım ürünlerinin öneminin pandemi nedeniyle çok daha iyi anlaşıldığını belirten Angolemli, tarım kesiminin, üreticinin korunması gerektiğini, maliyetlerin düşmesi halinde ürünlerin de ucuzlayacağını, dolayısı ile tarıma yapılan yardımın tüm topluma yapılmış anlamına geldiğini vurguladı.
Gerçek hayvancı ile üreticinin de mutlaka ayrımının yapılarak, yapılan yardımların da buna göre şekillenmesi gerektiğini kaydeden Angolemli, dünyadaki doğru kota uygulamalarının ülkemize de uyarlanabileceğini aktardı.
Konuşmasında Seracıların sorunlarına da değinen Angolemli, kimsenin bu kişilerin sorunlarıyla ilgilenmediğini ifade etti. Ülkede ürünün tam hasat edileceği dönemde genellikle ithalat izni verildiğini, böylece seracılığın çöküşe sürüklendiğini belirten Angolemli, “Üretici bu şekilde korunmaz” dedi.
Add Comment